Hayalini gerçekleştirip memleketine kurduğu fabrikayla 10 ülkeye ihracat yapıyor

Amasya’nın Merzifon ilçesinde medikal eserler üreten fabrika kuran Levent Atmaca, 10’dan fazla ülkeye ihracat yapıyor.

Uludağ Üniversitesi İktisat Kısmı’ndan mezun olduktan sonra pazarlama dalına girerek iş hayatına atılan Atmaca, 2004 yılında İstanbul’da medikal eserler üreten bir atölye kurdu.

Doğup büyüdüğü Merzifon’a vefa borcunu ödemek için geçen yıl Organize Sanayi Bölgesi’nde 3 bin metrekare alanda fabrika kuran Atmaca, büyük çoğunluğu bayan olan 25 şahsa de istihdam sağladı.

Atmaca, fabrikasında ürettiği steril örtü, önlük ve cerrahi setlerden oluşan medikal eserleri ortalarında Yunanistan, İspanya, İngiltere, İtalya, Almanya’nın da bulunduğu 10’dan fazla ülkeye ihraç ediyor.

Atmaca, AA muhabirine, yaklaşık 27 yıldır ticaretle uğraştığını söyledi.

Kendisine koyduğu maksatlar doğrultusunda daima ilerlediğini lisana getiren Atmaca, “Memleketimi çok seviyorum. 2021 yılının eylül ayında Allah nasip etti, Merzifon’da kendi işimizi yapıp ihracata başladık. İstanbul’da da üretimimiz devam ediyor lakin ağır formda Merzifon’dayız. İnşallah 2022 yılının sonunda üretime büsbütün Merzifon’da devam edeceğiz. 25 Merzifon’da, 16 da İstanbul’da çalışanımız var.” dedi.

– Üretimin yüzde 80’e yakını ihraç ediliyor

Üretimlerinin yüzde 80’e yakınını yurt dışına gönderdiklerini vurgulayan Atmaca, “Afrika ülkeleri ağır halde eser talebinde bulunuyor, Avrupa’ya da gönderiyoruz. Memleketinden ihracat yapmak çok hoş bir his.” sözünü kullandı.

İlerleyen süreçte iş hacmini artırarak daha çok istihdam sağlamayı hedeflediğine işaret eden Atmaca, “Hedefimiz 10 bin metrekare daha yer alıp üretim ölçüsünü artırmak. Şu anda ayda 100 bin kesim üretim yapıyoruz. Bu işe başlarken amacımız 600 bin modül üretim yapmaktı. Gayemizin gerisindeyiz.” diye konuştu.

Atmaca, açtığı fabrika sayesinde istihdam edilen bayanların kendi ayakları üzerinde durabildiğini görmekten gurur duyduğunu lisana getirerek, şunları kaydetti:

“Emekli öğretmen çocuğuyum. Annem konut hanımıydı. Annemin çektiği meşakkatleri bildiğim için bayanları kalkındırmanın ehemmiyetine çok fazla inanıyorum. Şayet bayanları kalkındırırsak, o kentin de kalkınacağına inanıyorum. Bizim işimiz bayanların çalışmasına müsait bir iş. Erkeklerden fazla bayanların daha âlâ yaptığı bir iş. Fabrikamızda 2 erkek işçi var, öbürleri daima bayan. Sağladığımız iş imkanıyla bayanlar aile ekonomilerine katkı sağlıyor, bu sayede öz inançları artıyor.”