Öğretmenlik Meslek Kanunu için 15 Şubat mı bekleniyor?

Öğretmen reaksiyon gösterdiği, hiçbir sendikanın mutlu olmadığı, sendikalar dahil paydaşlara sorulmadan hazırlanan, içerik olarak meslek kanunu özelliğinden uzak, mesleğin problemlerine tahlil bulmayan Öğretmenlik Meslek Kanunu 03.02.2022 tarihinde TBMM’de kabul edildi.

Kanun teklifinin kanunlaşması için Cumhurbaşkanının imzalayıp resmi gazetede yayımlanması gerekiyor.

Cumhurbaşkanının imzalamak için 15 gün mühleti var. Cumhurbaşkanı 15 gün içerisinde kanunu iade de edebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 gün geçmesine karşın kanunu şimdi imzalamış değil. Erdoğan’ın Covid-19 testinin müspet çıkması nedeniyle imzalamadığı söylense de kendisinin de söz ettiği üzere bu süreçte Cumhurbaşkanlığı vazifesine devam etmiştir. Ve karantina süreci de birkaç gün evvel sona ermiştir.

Bu noktada iki münasebet akla gelmektedir.

1-.Cumhurbaşkanı kanun teklifinden mutlu değildir ve iade için münasebet hazırlatmaktadır. Bu ihtimali düşündüğümüzde iade için 5 günlük mühlet kalmıştır.

2- Cumhurbaşkanı tarafından öğretmenlerin Şubat maaşlarından sonra imzalanarak mevcut uzman/baş öğretmenlere bir ay daha az ödeme yapılarak tasarruf edilecektir.

Şöyle ki;
TBMM Ulusal Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor kurulu lideri Emrullah İşler’in yaptığı açıklamaya nazaran mevcut durumda 75.669 uzman öğretmen var. 2004 yılında yapılan yasal düzenleme ve 2006-2007 yıllarında işletilen sürece nazaran uzman öğretmenlik hakkı verilen bu öğretmenler mevcut durumda aylık 500 TL’ye yakın ücret(ek tazminat) almaktadırlar. Kanunun Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmasından sonra bu ödeme yaklaşık 1.500TL’ye çıkacaktır. Cumhurbaşkanı tarafından Şubat 2022 maaşı öncesinde imzalanması halinde 75.669 öğretmene bu fark Şubat 2022 maaşında ödenmek zorunda. Şubat 2022 maaşı sonrası imzalanması halinde ise bu fark Mart maaşlarına kalacaktır. Bu farkın bütçe açısından fiyatı yaklaşık 75 Milyon TL’dir.
Kanun Cumhurbaşkanı tarafından iade edilecekse bir an evvel yapılmalı, imzalanacaksa da süratle imzalanarak yürürlüğe sokulmalı ve kanun temellerine nazaran gerekli yönetmelik düzenlemeleri hızlandırılarak bilhassa ek tazminatla ilgili uygulama süratle gerçekleştirilmelidir. 16 yıldır öğretmenler ortasında oluşan haksızlık bertaraf edilmelidir.
2004 yılındaki düzenlemede olduğu üzere mevcut düzenlemede de eğitim öğretim sürecine olumlu katkı yapacak bir durum kelam konusu değildir. 16 yıldır uzman öğretmen olarak ek ödeme alan öğretmenlerin; eğitim öğretim süreci açısından uzman öğretmenliğe bağlı olarak ortaya koydukları ek katkılardan kelam etmek mümkün değildir. Uzman olan yada olmayan öğretmenler tıpkı işi tıpkı halde ve tıpkı müddette yapmaya devam etmişlerdir. Yalnızca bir imtihan ve kıymetlendirme kriterlerine nazaran verilen unvanda öğretmenliğin öncelenmesi kelam konusu olmamıştır. Yalnızca ek ödemeden ibaret olan uzman öğretmenlik kavramının eğitim öğretime katkısı yoktur ve yeni düzenlemeye nazaran de olmayacaktır. Bilhassa vakıf üniversitelerinin çoğunlukla alan dışında yüz yüze ya da çevrim içi (uzaktan) eğitim ile yüksek lisans diploması vermeleri ve bir halde çarkın dönmesi dışında bir olgunun yaşanması kelam konusu olmayacaktır. Kanunda da yer aldığı üzere öğretmenlik mesleği uzmanlık mesleğidir ve ayrıyeten uzmanlık unvanına bağlanması anlamsızdır. Olması gereken unvanların kaldırılması ve kıdem temelli olarak ek tazminatın ödenmesidir.

Kanun kendi içinde dahi çelişkilerle doludur.

Örneğin;
Bir öğretmen 10 yıl uzman öğretmenlikte kalmadan başöğretmen olamayacaktır. Yani, uzman öğretmenliğin birinci verildiği devirde bu imtihanlara 7 yıllık öğretmen olduğu için giremeyen öğretmenin başöğretmen olabilmesi için 33 yıllık olması gerekmektedir. Bugün uzman öğretmen olsa 33 yıllık kıdemde yani 10 yıl sonra başöğretmen olabilecektir. Bu noktada neredeyse imkansız bir süreç kelam mevzusudur.

Ayrıyeten 10 yılını dolduran öğretmen uzman olacak ve bir derece terfi alacaktır. Uzmanlıkta 10 yıl geçirdikten yani en az 20 yıllık öğretmen olduktan sonra başöğretmen olacak ve bir derece daha alacaktır. Meğer ki her şey olağan sürecinde gitse bile 20 yılı aşan öğretmen 1. Dereceye ulaşmaktadır. Bu durumda başöğretmen olduğu için alacağı bir derece terfiyi almasına imkan yoktur.

Bu derece yanlışlıklarla ve çelişkilerle dolu bir kanunun imzalanmadan iadesi meslek açısından da en yanlışsız yol olarak görülmektedir.

Maksut BALMUK
Öğretmen